Yeşimliler, çocuk istismarının detaylarını öğrendi
07 Eylül 2018
Yeşimliler, çocuk istismarının detaylarını öğrendi
Yeşim Kadın ve Çocuk Kulübü ve Uludağ Soroptimist Kulübü’nün Yeşimli kadınlar için hayata geçirdiği “Kelebeğin Dünyası” projesi kapsamında “Çocuğun ihmal ve istismarını önlemek elimizde” konulu söyleşi gerçekleştirdi.
Türkiye’de tek çatı altında en fazla kadın çalışan istihdam eden şirketlerden biri olan Yeşim’in Kadın ve Çocuk Kulübü ve Uludağ Soroptimist Kulübü iş birliği ile 2013 yılı Kasım ayından bu yana yürütülen “Kelebeğin Dünyası” projesi söyleşilerinin yeni dönemi start aldı. Kadınların eğitim, sağlık ve kişisel gelişim konularında farkındalığını arttırmak amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında birbirinden değerli konuşmacıların katılımı ile çeşitli söyleşi programları gerçekleştiriliyor. Yalova Soroptimist Kulübünün de desteğiyle gerçekleştirilen söz konusu söyleşi programı kapsamında Yeşim’de yer alan Mavi Konferans Salonu’nda bir araya gelen Yeşimli kadın ve erkek çalışanlar, son dönemde kamuoyunda sıkça gündeme gelen çocuk istismarının detayları hakkında bilgi alma şansı buldu.
Yoğun bir katılıma sahne olan söyleşiye konuşmacı olarak katılan Uzman Psikolojik Danışman Seyhan Sevinçler, katılımcılara ihmalin ve istismarın tanımı, anne ve baba olarak konuyla ilgili nasıl hareket edilmesi gerektiği, çocukların beden farkındalığı ve bedenlerini nasıl koruyacakları gibi konu başlıklarıyla ilgili bilgi verdi. İhmal ve istismar konusunun toplum içinde genelde üstünün kapatıldığını ifade eden Sevinçler, ihmal kavramının; çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmaması, yok sayılması ve birey olarak kabul edilmemesi anlamına geldiğini belirtti. İhmalin de bir istismar türü olduğuna dikkat çeken Sevinçler, ihmalin çocuğun sağlığına, yaşamına, gelişimine ve değerlerine zarar veren fiziksel ve duygusal kötü davranışlar olduğunu söyledi. İhmalin düşünüldüğünden çok daha yaygın olduğunu dile getiren Sevinçler, duygusal istismara ülkemiz şartlarında herkesin bir şekilde maruz kaldığını kaydetti. Sevinçler; aşağılama, hakaret, küçümseme içeren sözlerin de duygusal istismarın içine girdiğine işaret ederek, “Genelde istismar dendiğinde akıllara cinsel istismar geliyor ancak istismarların yüzde 90’dan fazlası duygusal istismar kapsamında. Duygusal istismara maruz kalanlar; fiziksel, cinsel ve diğer istismar türlerine daha açık oluyor. Çocuğumuza vurmuyor olabiliriz ancak ona “Sen bu işi beceremezsin” dediğimizde de kapıyı aralamış oluyoruz. Duygu sömürüsü yapıyorsanız, duygusal olarak istismar da ediyorsunuz demektir.” diye konuştu.
“İstismarın çoğu yakın çevreden kaynaklanıyor”
Çocukların 2 yaşında ayrı bedenleri olduğunu anladıklarını ifade eden Sevinçler, 3 yaşında kız-erkek ayrımına vardıklarını ve 4 yaşından sonra da cinsel organını keşfetmeye başladıklarını kaydetti. Sevinçler, Çocuklar için en büyük tehlikenin yetişkinlerden geldiğine ve istismarın çoğunun yakın çevreden kaynaklandığına vurgu yaparak, Çocuklarımıza özel bölgelerinin onlara özel olduğunu ve bu bölgelere kimsenin dokunamayacağını öğretmemiz gerek. Bunun için de öncelikle bizim etrafımızda bunu modellememiz şart. Çocuklarımıza onları öpmek istediğimizde “Seni öpebilir miyim?” diye sormamız lazım. Çocuklara bedenlerinin onlara ait olduğu algısını vermemiz gerek. Yetişkin birine yapamayacağınız davranışları çocuklara da yapmamalıyız.” diye konuştu. Sevinçler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir çocuk birini sevmiyorsa ve ona gitmek istemiyorsa ihmal ya da fiziksel istismar söz konusu olabilir. Çocuklar her zaman doğru söylemeyebilir ancak yine de böylesi durumları dikkate almak gerek. Ayrıca AVM gibi yerlere gitmeden önce senaryo ve tatbikat yapmak son derece önemli. Olabilecek olumsuz durumları gitmeden onlara öğretmemiz gerek. Çocuklara yalan söylemeyi de biz öğretiyoruz. Çocuğumuz çok kötü bir şey söylese bile derin bir nefes alarak doğru söylediği için kendisine teşekkür etmeliyiz. Son yıllarda bilgisayar, tablet internet kullanımı da çok ciddi bir istismar mecrası. Bunun için çocuğun yaşına uygun bir içerik ve süre tespit edilmeli. Çünkü bir şeyler izlettirerek de istismar meydana gelir. Çocuklara kendilerini sakinleştirme becerisini de öğretmemiz gerek. Onlara başlarına ne gelirse gelsin “Ben senin yanındayım” mesajı vermeniz önemli.”
Söyleşi programı, Uludağ Soroptimist Kulübü Başkanı ve Yeşim Grup Kurumsal İletişim Müdürü Dilek Cesur ile Uludağ Soroptimist Kulübü Başkan Yardımcısı Filiz Yayla’nın Seyhan Sevinçler’e teşekkür plaketi takdim etmesiyle sona erdi.