Yeşim’de kimyasal yönetimi ve sosyal uygunluk mercek altında

 

                                                                                                                           05 Kasım 2018

 

Yeşim’de kimyasal yönetimi ve sosyal uygunluk mercek altında

Yeşim Akademi; Yeşim Grup, Nike ve PVH (Tommy Hilfiger - Calvin Klein) iş birliği ile organize edilen “Kimyasal Yönetimi ve Sosyal Uygunluk” eğitimine ev sahipliği yaptı. 1-2 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen programda, tekstil sektöründe daha çevreci kimyasallar kullanılması adına atılan adımlar, bu alanda oluşturulan girişimler ve sosyal uygunluk prosedürleri konuşuldu.

“Daha yaşanır bir dünya için daha temiz üretim” sloganı ile 1-2 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen “Kimyasal Yönetimi ve Sosyal Uygunluk” eğitimine, Yeşim’e fason üretim yapan tedarikçi firma temsilcilerinin yanı sıra, bünyesinde Tommy Hilfiger - Calvin Klein gibi markaları barındıran PVH firmasının çalıştığı fason firmalar da katıldı. Eğitimin birinci gününde tekstil sektöründe daha çevreci kimyasallar kullanılması adına atılan adımlar ve bu alanda oluşturulan girişimler masaya yatırılırken; eğitimin ikinci gününde ise sektörde öne çıkan tedarik zinciri, kadının güçlendirilmesi, mülteci ve göçmen sorunu gibi konu başlıklarına yönelik sosyal uygunluk prosedürleri değerlendirildi.  

Etkinliğin açılışında konuşan Yeşim Grup İnsan Kaynakları ve Sosyal Uygunluk Direktörü Fatoş Hüseyinca, Yeşim’in 35. yılını kutladığı bugünlerde böylesi bir etkinliğin organize edilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Tüm Yeşim Grup lokasyonlarında sürdürülebilirlik kavramının kendileri için olmazsa olmaz konumda olduğunu ifade eden Hüseyinca, “Yeşim Grup olarak 2006 yılından bu yana SA 8000 belgesine sahibiz ve belgemizi her yıl yeniliyoruz. Ayrıca Global Compact üyesiyiz ve her yıl sürdürülebilirlik raporumuzu yayınlıyoruz. O nedenle hayatımızdaki en önemli kavramlardan biri sürdürülebilirlik ve bu kavramın içindeki en önemli konulardan bazıları da kimyasal yönetimi ve sosyal uygunluk süreci” diye konuştu.

Nike Sosyal Uygunluk Direktörü Caner Soytaş da eğitime katılan herkese teşekkür ederek, söz konusu programa katılanların yeni bilgiler edinme fırsatı yakalayacaklarını ifade etti. Eğitimde gündeme gelecek konuların büyük bir bölümünü yaşadıkça öğrenme şansı bulacaklarını dile getiren Soytaş, tüm katılımcılara iyi bir eğitim süreci diledi.

 

“Eskiden sadece çıktıya bakarken, artık girdiye de bakıyoruz

Programda PVH Sosyal Uygunluk Direktörü Karin Reimerink de bir sunum yaptı. İnsanoğlunun yaşadığı dünyaya ve gelecek kuşaklara sorumlulukları olduğuna dikkat çeken Reimerink, “Tekstil firmaları olarak güzel ürünler üretiyoruz ancak pamuk direkt istediğimiz renkte gelmediği için ürünü boya, nakış ve baskı gibi birçok işlemden geçiriyoruz. O nedenle gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda daha çok iyi kimyasal yönetiminin olumlu uygulamalarına odaklanmak istiyoruz. Prosesler sırasında çalışanlarımızın maruz kaldıkları olumsuzlukların yanında, söz konusu işlemlerin topluma etkileri de çok önemli.” diye konuştu. Reimerink, şöyle devam etti: “Sorumlu kimyasal yönetimi adına birçok yönetmelik çıktı. Bunların kimi bölgesel, kimi daha küresel çapta. Bu yönetmelikler kapsamında alınan önlemlerle ulaşılan minimum düzeylerin ötesine geçmek adına neler yapılabileceği ve genel standartların nasıl yükseltilebileceği son derece önemli. Sektörde bu konularla ilgili bir momentum oluştu ve birçok marka bu tür girişimcilere üye oldu. Amaç bütünsel olarak hareket etmek. Eskiden sadece çıktıya bakarken, artık girdiye de bakıyor, daha temiz girdilerle ilgileniyoruz. Üretimdeki yasaklı ürünler listesine göre satın alma yapmak son derece önemli. Bu etkinlikteki asıl amacımız, verilecek mesajları ve konuşulacak konuları çalışanlara aktarmak ve onları da eğitmek olmalıdır.”