Alev Cedimağar: “Radikal değişimlere direnmeden kabul etmek gerek”

     11 Mart 2019

 

Alev Cedimağar: “Radikal değişimlere direnmeden kabul etmek gerek”

 

Bilinçlerin, farkındalığın yükseldiği ve insanın kendisiyle ilgili keşiflerle dolu bir döneme girdiklerini belirten Alev Cedimağar, bu süreçte eski enerji ile bağın kesilmesi gerektiğini ve bunun için de radikal tüm değişimleri direnmeden, inanca sığınarak kabul etmek gerektiğini ifade etti.

Türkiye’de tek çatı altında en fazla kadın çalışan istihdam eden firmalardan biri olan Yeşim’in Kadın ve Çocuk Kulübü ve Uludağ Soroptimist Kulübü iş birliğiyle hayata geçirilen “Kelebeğin Dünyası” projesi söyleşileri devam ediyor. Kadınların eğitim, sağlık ve kişisel gelişim konularında farkındalığını arttırmak ve toplumdaki güçlü kadın profilleri ve rol modelleri Yeşimlilerle buluşturmak amacıyla organize edilen etkinlik; Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi Alev Cedimağar’ın katılımı ile gerçekleştirildi.

Yeşim’de yer alan Mavi Konferans Salonu’ndaki programda Yeşimlilerle bir araya gelen Cedimağar, “Cesaret ve özgüven yılı 2019 bize ne anlatıyor?” isimli bir söyleşiye imza attı. Cedimağar, cesaret ve özgüven yılı olarak tanımlanan 2019’un insanlara nasıl mesajlar verdiği ve insanların hedeflerine ulaşmaları adına inançlarını nasıl arttırabilecekleri gibi soruların yanıtları üzerinde durdu. 2019 yılının 3 enerjisiyle yani “Özgüven” sınavlarıyla geldiğine dikkat çeken Cedimağar, “Emanet güvencelerle yaşama, birilerinden medet ummayı bırak, sadece kendine güven ve harekete geç. Şu ana kadar ne için ‘Ben yapamam, gücüm yetmez, korkuyorum, beceremem’ diyorsanız işte sınavlar tam da o noktalardan gelerek, bizi zorlayıp ‘yapmak zorundasın ve yaparsın, kendine güven’ diyecek.” şeklinde konuştu. 

Eğer zaman hızlı geçiyormuş gibi gelmiyor, tüm işler rahatlıkla yetişiyor ve insanlar kendilerine keyifle zaman ayırabiliyorsa, hızlandıkları anlamına geldiğini söyleyen Cedimağar, bunun da zamanla paralel akışta oldukları anlamına geldiğini belirtti. Cedimağar, bunun ruhsal titreşimle bedensel titreşimin uyumlu hale gelmiş olmasından kaynaklandığını ifade ederek, Bu geçiş, mevcut enerji akımlarının fiziksel ve ruhsal uyumlanma sürecinin bir parçasıdır. Eğer zaman size hala hızlı geliyorsa merak etmeyin, bilinç düzeyiniz ve ruhsal farkındalığınız doğrultusunda siz de titreşiminizi yükseltme yolunda ilerliyorsunuz demektir. Dünyanın manyetik alanlarının yani eylem ve boylamlarının değiştirilerek zaman kavramının da hızlanmaya başladığı yıllarda bunu kanıtlayan pek çok somut olay yaşandı. Bu süreç spiritüel düzlemde foton kuşağına geçiş yaptığımız anlamına geliyor.” diye konuştu. Cedimağar şöyle devam etti: “Hızlı bir uyumlanma süreci içindeyiz. Foton kuşağı, bilimsel olarak ispat edilemeyen fakat spiritüel olarak ve ruhsal plandan alınan bilgiler ışığında, dünyanın manyetik alanlarının değiştirilip yükseltilmesi ve bununla birlikte bilinç yükselmesine neden olan, ‘farklı yetenekler ve farkındalıklar’ kazandıran; barış, huzur, sevgi, birlik ve beraberlik gibi eğilimlerin artmasında etkili çok yüksek bir enerji kuşağıdır. Foton kuşağına giriş ise yepyeni bir başlangıçtır.” diye konuştu.

“Zaman paha biçilmez bir mücevher”

Bilinçlerin, farkındalığın yükseldiği ve insanın kendisiyle ilgili keşiflerle dolu bu dönemde öncelikle eski enerji ile bağın kesilmesi gerektiğine vurgu yapan Cedimağar, “Yeni enerjiyi ve tüm değişimi ne kadar hızlı kabul edersek, zamanla birlikte paralel hızlanmaya başlarız. O zaman zamanın hızı bizi sarsmaz, farkına bile varmaz hale geliriz. Bunun için de öncelikle hayatımıza yönelik radikal tüm değişimleri direnmeden, inancımıza sığınarak kabul etmeliyiz. En büyük farkındalığımızdan biri de herkesin öncelikle kendi hayatına yönelik işlerini ve planını düzenlemek durumunda olması” şeklinde konuştu. Cedimağar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an çok farklı, çok ileri bir teknoloji ile bir ölçüm yapılsa, tüm günü 16 saat yaşadığımızı çok rahat görebiliriz. Bu hızlanış 2000 yılında küçük basamaklarla yükselmeye başlarken, 2012 yılı itibariyle artık şüphe götürmeksizin had safhaya çıktı. Farkındaysanız bir haftalık işler bir güne sığmaya başladı. Bir yılda yaşadığımızı bir ayda, bir ayda yaşadıklarımızı da bazen bir günde bitiriyoruz. Şunu hatırlamamızda fayda var ki, hepimizin zamanı kıymetli. Zaman artık paha biçilmez bir mücevher niteliğinde. Öyleyse birbirimizin vaktini alırken bunu da göz önüne almalıyız.”

Söyleşinin sonunda programa katılanlar arasından gerçekleştirilen çekilişle 10 kişi Alev Cedimağar’ın imzalı kitabı Şifacı’ya sahip olma şansı buldu.